İsrail, Gazze Soykırımı’nın birinci yılı günlerinde Lübnan’a saldırdı. Böylece Filistin’den başka Lübnan’ı da savaş meydanına dâhil etti. O’nu da gasbetme niyetini açığa vurdu. Bunu yaparken de Hizbullah genel sekreteri Hasan Nasrallah’ı öldürdü. Dikkatler Beyrut’tayken O, Yemen’e yöneldi, Husiler’i bombaladığını ileri sürdü. Öteden beri zaten Suriye hava sahasına girip Suriye’de de yıkımlar yapmaktadır.
Görüldüğü gibi İsrail, pervasız bir şekilde ateş hattını arttırmakta. Gazze Soykırımında Lübnan’ı ve ardından Yemen’i vurduğu gibi ikinci yılda çok yoğun bir bombalamayla Suriye’yi vurması beklenebilir. Şu var ki orada da kalmayacaktır. Üçüncü yılda da Mısır ve Anadolu hedef olur.
Arz-ı mev’ud; vadedilmiş topraklar, Siyonistler için vazgeçilemez, terk edilemez bir gâyedir. Bu fanatik, köktendinci bâtıl inanca göre tanrıları, Yahudilere Nil Nehri ile Fırat Nehri arasında kalan toprakları bağışlamıştır! Buralar, İsrailoğullarının mülkiyetidir. Bu mülkiyet, üzerinde olan diğer milletler işgalcidir. İşgalcileri, buralardan sürüp çıkarmak her şekilde meşrû haktır. Bu tez, Siyonist Yahudi’nin âdeta varlık sebebidir. Onun için İsrail, yakın...