MHP/Milliyetçi Hareket Partisi, sancılı günler içinde. Devlet Bahçeli, sanki bir başka "17-25 Aralık" darbesiyle karşı karşıya... Sn Devlet Bahçeli, 1997'den beri MHP genel başkanıdır. Hakkında farklı şeyler söylenebilir. Şu iki gerçeğiyse hemen herkes teslim eder kanaatindeyiz: Devlet Bahçeli, çok zor günlerde bile sokağa iltifat etmedi. MHP gençliğini sokağa dökmedi. Aksi de olabilirdi. MHP'nin başında heyecanlarına mağlup olabilen bir genel başkan da bulunabilirdi. Eğer Türkiye'de Allah'a nihâyetsiz şükürler olsun ki hiç bir gün bir Türk-Kürt kavgası olmadıysa bunda aklı selimle hareket eden Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP'nin büyük payı vardır. İkinci teslim edilecek hak ise şudur: Devlet Bahçeli, partisinin ana umdesi itibariyle siyasi iktidarla "devlet iktidarı"nı her zaman ayırdı ve devleti ucuz hesaplara alet etmedi. AK Parti iktidarında öyle dönemler oldu ki iktidardaki partiyle siyasi polemiğin en dehşetlisi yaşandı. Ancak meclise girip kâfi sayıyı bulma zaruretinde olduğu gibi devletin tıkanmaması adına iktidara destek olundu... Şu günlerde bunun son örneklerini yaşamaktayız. Bugün terörle mücadelede MHP sanki bizzat kendisi iktidardaymış gibi hareket etmekte, askerimize, polisimize kol kanat germekte ve icra gücüne "gözünü kırpmadan yürü, arkandayız!" demektedir. Bu destek, silahlı terör örgütleri için verildiği gibi Paralel Örgütle mücadelede için de verilmektedir. Sn Bahçeli'nin daha geçen hafta Cumhurbaşkanı sn Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretiyle alâkalı olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına hiç bir Amerikalı idarecinin saygısızlık yapma cür'etinde olamayacağına dair sözleri, herhâlde dikkatlerden kaçmamıştır.