Aynı unsurlar, destanlar
yazdığında ise -sanki- “vazifelerini yapıyorlar” diyerek
geçilmekte. Fıkıh kitaplarında şöyle yazar:
-Kula teşekkür etmeden Allahü
teâlâya şükredilmiş olamaz!
Demek oluyor ki teşekkür, kul
hakkı cümlesindendir.
Teşekkür, fazilettir. Alkış,
kalbin dilidir. Dua, hediyelerin en üstünüdür. Bunlar
esirgenmediğinde canhıraş mücadele içindeki vatan evlâdları daha
bir aşka gelir, daha çetin mücadeleler verirler. Kaldı ki teşekkür
ve dua, sadece kelle koltukta savaşan yiğitlere değil, onların ana,
baba eş, evlâd ve yetişmelerinde hakkı olan herkese
edilmelidir.
Biz, kahvaltı yaparken, öğle
yemeğindeyken, akşam sofrasının etrafına toplanmışken muhakkak bir
veya birkaç şehit haberi olmakta, şehit düşmüş kınalı kuzuların
fotoğrafı ekrana gelmektedir.