Muhammed Mursi, Mısır'da diktatör Hüsnü Mübarek rejiminden sonra
halkın serbest iradesiyle cumhurbaşkanı seçtiği isimdir. Halktan
aldığı destek, yüzde 52'dir. Batı dünyasının Kuzey, Afrika'yla Orta
Doğu'ya "Arap Baharı" diye bir yenilik getirmesinin maksadı buydu.
Herkesi samimiyetlerine inandırmışlardı. Ülkelerde partiler olacak.
Bu partiler, serbestçe rekabet edecek ve kim sandıktan çıkarsa o
başa geçecekti. Tunus, Libya, Mısır diktatörlerinin devrilme
sebepleri buydu. Suriye'nin babadan miras diktatörü Beşar Esed'in
devrilmesi için teşebbüse geçilmesi de bundandı.
Ne var ki güya diktalara karşı olan batı, bir kere daha ne kadar
çıkarcı, ne kadar gayrı samimi olduğunu gösterdi. Savunma bakanı
general Abdülfettah Es Sisi elde edilerek seçimle gelmiş bir
cumhurbaşkanı devrildi. Darbe sürecinde bir benzeri Gürcistan'da,
Ukrayna'da, Taksim Gezi'de görülen sokak şiddeti, sahneye kondu,
Bunun üzerine demokrasiye, hürriyete ve adalete gönül vermiş
milyonlar Tahrir Meydanı'na toplanıp devlet reislerine ve onun
şahsında oylarına sahip çıktılar. Bu insanlar kadın erkek demeden
tarandı. Binlerce insan öldü, sakat kaldı ve hapse atıldı.
Sn Mursi, 2012'de meşru iktidarına karşı isyan eden şiddet
yanlılarına devletin meşru kuvvetleriyle mani olmaya çalıştığı
halde şiddet gösterdi diye yargılanmaktaydı. Kendisiyle beraber 14
kişi daha idam talebiyle demir parmaklıklar arkasındaydılar...