II. Dünya Harbi’nden sonra
birden fazla “pakt” ortaya çıkmıştı. Biz, Bağdat Paktı ile Balkan
Paktı’na yetişemedik. Fakat CENTO’yu biliyoruz. NATO, zaten
gündelik hayatımızın bir parçasıydı. Eğer Sovyetler yani onun
Kızılordusu, memleketimizi işgale teşebbüs ederse NATO, güya hemen
ânında yetişecekti. Bu yüzden “solcular” sokaklarda sol yumrukları
havada olduğu hâlde “NATO’ya ha-yır!!!” diye pabuç aşındırıp,
gırtlak paralarken “sağcılar” da “komünistler Moskova’ya!!!” diye
bağırıyorlardı.
10 yılda bir çıkagelen
darbelerin vazgeçilmez iki unsur vardı. Hasan
Mutlucan’ın seslendirdiği kahramanlık türkülerinin radyo ve
televizyonlarda çalınması ve darbe sözcülerinin darbe
bildirisinde