26 Mart 2019 günkü makalemizin başlığı “Adım Adım Büyük İsrail!” idi.
“Büyük İsrail” nedir?
Büyük İsrail’in ne olduğunu, neyi ifade ettiğini yeni nesillerin çoğu, refah toplumu ve AVM çocukları bilmiyorlar!
Kan kaybımız büyük ölçülerdedir. Tıpta, iletişimde, savunma sanayiinde vs. değerli merhaleler katedildi ama hars, ideal, dava aşkı tepenin arkasına çekilen bir akşam güneşi mahcubiyetiyle karanlığa gömüldü. Bir başka cümleyle ifade etmek gerekirse maddi zenginlik, alıp başını giderken manevi varlığımız metruk, virane binalara döndü. Ümid ve temenni ederiz ki elem verici bu hakikatin kişi çapında çokça istisnaları vardır. Lakin öyle olsa bile istisnanın kaideyi bozmayacağı malumdur.
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump’a giderken bir gayesi vardı. Trump da İsrail’in Golan Tepelerini işgalden gaspa dönüştüren kararnameyi imzalarken aynı zamanda yarınlara en kötü mirasını bırakıyordu. Ama Trump’ın da bir maksadı vardı. Bu yüzden utancı tapuya dönüştürürken keyfine diyecek yoktu.
Şu sebeple ki: