Psikolojide "Stockholm Sendromu" denen bir hastalık çeşidi vardır.
Ruh ilminin bu hastalığı tarifini kısaca şöyle nakletmek mümkündür:
-Rehinenin, kendisini hürriyetinden mahrum eden, zor kullanan zorbaya bir süre sonra hayranlık duyması, hatta ona sevdalanması hâli...
Tarifte de görüldüğü gibi bu bir tenakuz, paradoks hâlidir. Kişinin kendisiyle çelişmesidir. Bu hâl, bu topraklarda -maalesef- bir asır evvel yaşandı. Münevveri ve resmî ideolojisiyle yaşandı. Türkiye edebiyatında "Nev Yunanîlik-Yeni Yunancılık" cereyanı 1912’de başladı. Eski Yunan ve Latin eserlerini numune ve rehber alarak yola devam etme anlamına gelen bu şaşkın çığırın tesirleri, en az yarım asır devam etti. On seneler boyu edebiyat ders kitapları, Yunan tanrılarının safsata hovardalıkları ve tarih ders kitapları eski Yunan ve Roma efsaneleriyle gençliğimizin beynini zımparaladı. Oysa Yunan’ı da İtalyan’ı da, Avrupa’sı da daha dün vahşice imparatorluğumuza saldırmış ve bizleri bir ekmeğe muhtaç bırakmış ve bize vatan diye bir avuçtaki düğün kınası kadar bir...