İlk insan ve ilk Peygamber Âdem –aleyhisselamdan- kendilerine yani Peygamberler Peygamberine kadar gelen Nebi ve Resullerin, ‘’Peygamber’’ dediğimiz seçilmiş rehberlerin en büyüğü. İnsan, eşref-i mahlûkat, insan halk edilmişlerin en itibarlısı, en şereflisi. O, insanların en kıymetlisi, en şereflisi. İnsanların, cinlerin ve meleklerin.
Sevgili Peygamberimiz, hâce-i kâinat, kâinatın hocasıdır. Bütün insanların, her renk, cins ve memleketten herkesin yol göstericisi. Son resûl olmakla İslâm Peygamberi değil, bütün insanlığın, kendi zamanlarından kıyamet kopuncaya dek gelmiş-geçmiş ve gelecek bütün insanlığın Peygamberidir. Bu insanlardan bir kısmı, imân etmekle ümmet-i icâbe, bir kısmı ümmet-i dâve, dâvet edilmiş, Muhammedî şeriate çağrılmış muhataplardır.
Onun ailesi, soyu, dâvâ arkadaşları ve ümmeti de üstündür. En üstün kitap, Kur’ân-ı kerim ona gelmiştir. Mirac, Allahü teâlânın huzuruna kabul devleti yalnızca ona bahşedilmiştir.
Peygamberimiz, Vahiy Medeniyeti’nin, Merhamet Medeniyeti’nin mimarıdır. Güzel ahlak, O’nda zirvededir. İlim, şecaat, kahramanlıkta emsalsizdir.