TOBB ve 14 STK'nın tertiplediği "Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet!"
mitingi dün Ankara'da yapıldı. Teröre hayır, kardeşliğe evet! Sözü,
mitingin anlamıydı. Bunun yanı sıra bir de çağrı vardı: "Bayrağını
al ve gel!" Ankara içinden ve diğer vilayetlerden onbinler
bayraklarını aldılar ve geldiler. İştirakçi kuruluş sayısı 300'e
yaklaştı. Hadise, sivil iradenin askerine, polisine, jandarmasına,
korucusuna, istihbaratına ve onların şahsında devletine sahip
çıkması; teröre karşı icra ettiği mücadelede vatandaşın devlete
destek olmasıdır.
Mitingde slogan atılmadı, yalnızca bayraklar dalgalandı. Hislerimiz
bayrağımızla dile geldi. "Bayrağını al ve gel!" çağrısına politik
Kürt hareketi sözcülerinin muhalefet etmesi ise onlar adına çok
talihsiz bir çıkış oldu. Bayrak, devletin birliğinin milletin
varlığının ifadesidir. Halkın onunla yürümesinden rahatsız olmanın
hiç bir makul tarafı olamaz. Ne var ki; bu makul düşüncede
olsalardı zaten terörle aralarına mesafe koyar, vesayetten kurtulur
ve hür bir parti olurlardı.
Ankara’daki miting ve yürüyüşün bir başlangıç olmasını temenni
ederiz. İngiltere'de İRA'ya, İspanya'da ETA'ya karşı milyonların
yürümesi gibi Türkiye'de de PKK'ya karşı milyonlar ve milyonlara
yürümelidir. Başlangıç Ankara'da oldu. Diğer 6 Bölgede
tekrarlanmalıdır.
Bizim tarihten tevarüs ettiğimiz/miras aldığımız 4 umde/prensip
vardır. Din-ü devlet, mülk-ü millet. Yani; din, devlet, vatan ve
millet. Bunlarla varız. Bunlar için varız.