Bizden evvel bir muhafazakâr iktidar 10 yıl boyunca işbaşındaydı, 27 Mayıs darbesiyle devrildi. Orta ve yüksek tahsil yıllarımızla sonrasında da kaç muhafazakâr iktidar gelip geçti. Nihayetinde en kıvamlı muhafazakâr iktidar, 17 senedir fasılasız şekilde işbaşında bulunuyor.
Bütün bunlara rağmen millî eğitimin varlık hikmetini aksettiren ders kitaplarının, bu milletin ruhuna, dilinin bu milletin diline, gayesinin gayesine mutabık olduğunu sanmıyoruz.
DP, AP, MC Hükûmetleri, ANAP, DYP, Refah-Yol Hükûmeti ve AK Parti:
DP 1950’de işbaşına geldi. Aradan ortalama 70 sene geçmiş bulunuyor. Bu zamanın 3’te birden azında “6 Ok zihniyeti” hükûmet etmiştir. Diğer bütün zamanlarda maarifimizin emir-komuta merkezinde milliyetçi, mukaddesatçı, muhafazakâr, dindar gibi unvanlarla bilinen millî eğitim bakanları, vazife yaptıkları hâlde millî eğitim müfredatı, ders kitapları, o kitapların körpe beyinlere yerleştirmek istediği dünya görüşü, hiçbir zaman yerli ve millî olmadı.
Tahsil dönemimizdeki hâlin çok değiştiğini göremiyoruz.
Tarih derslerinde eski Yunan ve Roma’ya methiyeler diziliyordu. Edebiyat derslerinde ahlaksızlık bataklığın eski Yunan destanları edebiyat şaheseri olarak okutuluyordu. Bir taraftan hain Yunan’ın I. Dünya Harbi’nde garbî Anadolu’yu işgal ederek yaptığı zulümler öğretilirken diğer taraftan bu ülkenin çocukları dedesinin katilinin büyük dedelerine âşık edilme sendromuna zorlanıyordu.