Bölücü terör örgütü militanları cumartesi günü Ankara'da kıstırılınca eylemlerini yapamadan kendilerini patlatarak intihar ettiler. Cumartesi günü Başbakan Binali Yıldırım, Pendik Tersanesi'nden yerli imâlat bir savaş destek gemimizi suya indiriyor ve bütün dünyaya savaş gemileri ihraç edebileceğimiz müjdesini veriyordu. ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleri gibi Tuzla Tersanesi'ndeki şüpheli yangınları da hatırlamalı.
Yine aynı cumartesi günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 20
Aralık'ta hizmete girecek olan Avrasya Tüneli'nde yanında Başbakan
olduğu hâlde Avrupa ve Asya yakaları arasında deneme sürüşü
yapıyordu.
PKK ve avanesi 6-7 Ekim olaylarının yıldönümü sebebiyle Kürt
vatandaşlarımızı sokağa çağırmış, fakat kimse bu çağrıyla dışarı
çıkmamıştı. Cumartesi günü Ankara'da bunun ve daha bir çok şeyin
intikamı alınmak istenmişti. Ama halkın dikkati ve emniyet
kuvvetlerimizin atak davranmasıyla eylemlerini yapamadılar.
Pazar günkü gazetelerde bu saldırı ve Avrasya Tüneli haberi vardı.
Bir büyük haber daha vardı. Tam istiklâlimizin mührü demek olan
Kanal İstanbul ihalesinin yapılacağı haberi de verilmekteydi. Bu
haberin çıktığı ve İstanbul'da 10 bin enerji lideriyle 250 bakanın
iştirak ettiği Dünya Enerji Konferansının cereyan ettiği gün ve
saatlerde hezimet çılgınlığındaki ırkçı-Stalinci örgüt, bu defa
Şemdinli'de saldırdı. Kimlik kontrolünün yapıldığı noktada bombalı
eylem yapılarak çok sayıda asker ve sivil vatandaşımız şehit oldu.
Aynı sıralarda DAEŞ de Musul'un şimalindeki BAŞİKA üssümüze
saldırıyordu.