Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan dönemleri, mâşerî
millî vicdanın yerli ve millî iktidarlar kurup, varoluş gayesinden
çıkartılmış devleti yeniden raylarına oturtma hareketidir. Bu
hareketin kaht-ı rical kavrukluğunu aşarak dünya ile yarışabilecek
nesiller yetiştirme arayış ihtiyaç ve mecburiyeti vardır.
Millî Şef CHP'si 1945'te Amerikan dayatmasıyla vatandaşa kerhen
sandık yolunu açmış ve fakat onun hayat yollarını çoktan
kapatmıştır. Anlaşılacağı gibi 1945'te yaşanan "Türk Baharı"dır.
Ancak bu baharın da yarım asrı aşkın bir zaman sonra gelecek Arap
Baharı gibi sonu karakıştır. 1945'te "demokrasi" diye başlayan
bahar, 27 Mayıs 1960'ta kanla ve idamla bitmiştir. Bahar bitmiş
ancak her 10 yılda bir darbe yapma ve ekonomik kriz çıkartma
yıkımları, 2007 yılındaki e-Muhtıra küstahlığına kadar
gidecektir.
Fetullah Gülen, 1960'lardan itibaren keşfedilir ve hazırlanır.
Yabancı servis, ihtiyaç duyduğu kişiyi tesbit etmiştir. Yakın
tarihin hemen her aralığı gibi 1960-70 arası da hakkıyla tahlil
edilmemiştir. Bu aralıkta cuntacıların feshettiği DP/ Demokrat
Parti yerine AP/Adalet Partisi kurulur. Adalet Partisi’ni 27
Mayıs'ın Alparslan Türkeş gibi bir diğer iç muhalif kanadından olan
eski 3. Ordu Komutanı Ragıp Gümüşpala kurar. Bir süre sonra Türkeş
Hindistan'a sürülür, Gümüşpala ise ölür.
AP fevkalade kongreye gider. Merhum Gümüşpala'nın yerine "koca
reis" lakaplı Saadettin Bilgiç'in seçileceğine kesin gözüyle
bakılmaktadır. Ne var ki kongrede bir günde her şey değişecektir.
Menderes'in Su İşleri Umum Müdürü Süleyman Demirel de adaylığını
koymuştur. Ancak ona şans verilmemektedir. Hakkındaki masonluk
iddiası yolunu kesmiştir. Demirel, mason locasından mason
olmadığına dair yazılı mühürlü bir kâğıt alır. Bunun iki neticesi
doğacaktır. Birincisi, Süleyman Demirel sürpriz bir şekilde AP
genel başkanı olur. Diğer neticeyse Türkiye masonları bölünürler.
Bir kısım masonlar, bir üyeye asılsız vesika verilmesini kabul
edemeyerek ayrılır ve Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası'nı
kurarlar.