Rahim Er Türkiye Gazetesi

Tarihin yüz karaları

Bugün ele aldığımız mevzuun birinci bölümünü dün "Tarihin Suçluları" başlığı altında yazmıştık. Dünkü ve bugünkü bahsin nirengi noktası şudur: Merhum...

26 Nisan 2016 | 199 okunma

Bugün ele aldığımız mevzuun birinci bölümünü dün "Tarihin Suçluları" başlığı altında yazmıştık. Dünkü ve bugünkü bahsin nirengi noktası şudur:
Merhum arkadaşım Yalçın Özer, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1991'de Moskova ziyareti yaparken kendisini takip etmektedir. Cumhurbaşkanı bu yolculukta Yalçın Özer'le bir arkadaşına çok kıymetli bir mülakat verir. Fakat dediklerinin bir kısmının yayınlanmamasını ister. 25 yıl sonra Star gazetesinde neşri ile hadiseden haberdar olduk. Dünkü bölümde Turgut Özal'ın Cemal Paşa'nın yaptığı korkunç icraatlar yüzünden Araplarla köprülerin çökmesine dair düşüncelerini nakletmiştik...
Bugünse anlattığı daha etraflı mes'eleleri okuma fırsatı doğmaktadır. Görüldüğü gibi Turgut Özal, sadece "dindar, demokrat ve sivil Cumhurbaşkanı" değildir. O aynı zamanda derin tarih şuuruna da maliktir:
Osmanlı Devleti'nin içten yıkıldığına, Hilafetin İngilizlere verilen söz üzerine kaldırıldığına, petrol ve Hind Müslümanları gerçeğiyle yapılan yardımın CHP'ye aktarılmasına ve Millî Mücâhade'yi Vahidettin Hân'ın başlattığına dikkat çekmektedir.
Star'da çıkan konuşmayı yer yer imla düzeltmeleriyle paylaşıyoruz:
Turgut Özal, Avrupalıların satın aldıkları adamlarla Osmanlıyı içten yıktığına dikkat çekerek, böylece Türkiye’nin hem Arap dünyasından, hem de Hindistan’daki Müslüman âleminden koparıldığını anlatmakta.
-İngilizler, bu yolla iki şeye kavuştu: Ortadoğu’daki petrol sahasını kontrol altına aldılar ve İslâm Halifesi’nin etki alanında bulunan ve bir türlü hakim olamadıkları Hindistan’a Hilafeti kaldırarak hakim oldular. Merhum Özal, Türk gazetelerindeki "şeriatçı devletler" tartışması konusunda ise şunları söylüyor:
-İran Şiidir, bu güne kadar daha gayrimüslim bir devletle savaştığı görülmemiştir. Şiiliği yaymak için sürekli Sünni Müslümanlarla savaşmıştır. Vehhabilik ise İngilizlerin kurduğu bir cereyandır, bunlar da çok Sünni kanı dökmüştür. Bunların ikisi de mezhep değildir, birbirlerine düşmandır. Şeriat, İslâm’ı yaşamaktır. Bizim gazeteciler din cahili oldukları için bilmiyorlar ve bunlara "şeriat devleti" diyorlar. Tıpkı Paris’te bir patlamada ölen Hıristiyanlara "şehit" diye haber yaptıkları gibi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 458 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 148 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma