Bir memlekette eğer o memleketin Başbakanına inanılmayacaksa
kime inanılır? Başbakan sn Ahmet Davutoğlu, net bir dille açıkladı
ki ilk şehit düşen polisimizle Diyarbakır Baro Başkanı Tahir
Elçi'ye sıkılan kurşunlar, aynı tabancadan çıkmıştır. Tabanca,
merhum Elçi'nin cesedinin yanında bulunmuştu. Balistik inceleme,
aksi iddiayı ortadan kaldıracak şekilde bu sonucu vermektedir.
Menfur cinayetin seyir şeklinin şöyle olduğu
anlaşılmaktadır:
Baro Başkanı, dört mezhebi temsil eden Dört Ayaklı Minare önünde
bir basın açıklaması yapacaktır. Açıklama, silah sıkılması, hendek
kazılması ve insan ve tarihî eserlerin ziyan görmesi aleyhinedir.
Bu sivil çıkışı haber alan örgüt, militanlarına sn Elçi'yi katletme
talimatını vermiştir. Militanlar, ticarî bir taksiyle basın
açıklamasının yapılacağı yere giderken polisler, şüphe üzerine
arabayı durdurmuşlardır. Aracın durmasıyla militanların bir
polisimizi katletmesi ve bir polisimizi de ağır yaralamaları bir
olmuştur. Demek ki cinayet işlemek üzere tam hazırlık içindelermiş.
Diğer dikkat çekici olan husus şu ki teröristler, bu cinayetler
üzerine kaçıp kaybolmamışlardır. Önlerine çıkan engeli aştıklarını
düşünerek aynı hızla basın açıklamasının yapıldığı yere varmışlar,
Baro Başkanının emniyeti için orada olan sivil polislerle
militanlar arasında çatışmalar çıkmış, bir militan kargaşadan
istifadeyle hedefteki kişi olan Tahir Elçi'yi vurup öldürmüş,
gazetecilerden de yara alanlar olmuştur.