Devletin varlığına, ülkenin bütünlüğüne, milletin dirliğine düşman adı belli terör örgütü, bir kere daha Ankara'da ve bir kere daha sivilleri hedef alarak saldırdı. Daha öncekilerde olduğu gibi Ankara Merasim Sokak'ta meydana gelen ve 29 vatandaşımızın hayatından olduğu saldırıyı yorumlarken de "devamı gelebilir" demiştik. Devamı geldi. Bu defa ölü ve yaralı sayımız daha fazla.
Leninist, ateist örgüt, saha kaybettikçe, adam kaybettikçe çılgınlaşmaktadır. Tükeniş sürecine girdiklerini görüyorlar. Bu saldırılar, intihar eylemleridir. Kaybedecek bir şeyleri kalmayınca sivil-rütbeli fark etmeden pusu kurmakta, namertçe öldürmekteler.
PKK'nın kaybı, önce, 1 Kasım 2016 Seçimlerinde başladı. Devlet sandık emniyetini alınca seçmen, örgütün değil gönlünün talimatıyla oy verdi. Ardından devlet, azan teröre karşı bütün güvenlik güçleriyle akıllı bir mücadeleye girdi. Güneydoğuda labirente döndürülen şehirler temizlenmeye başlandı. Sur'u kurtardıklarını sanıyorlardı. Asker, polis, bordo bereli, jandarma ve bugün Hamidiye Alayları hükmündeki Korucuların ortaklaşa çalışmasıyla Diyarbakır'ın merkez ilçesinde devlet hakimiyeti tesis edildi.