Gündem, esası, ana varlığı
gölgelememeli; gündem, gaflete düşürmemeli. Gün içinde akıp giden
sel ve çekişmeler, hak etmediği kadar vaktimizi ve zihnimizi meşgul
ederken asıl gündem olması gereken çok mesele, gözden ırağa
düşmektedir…
Bunlardan biri de Türkçedir.
Şimdilerde Türkçe, dilimiz; lisanımız, âdeta işgale uğramış
vaziyettedir ve bu işgal, her gün biraz daha artarak devam ediyor.
Türk aydının; diplomalı vatandaşın dili daha bir kirlenmiş
vaziyette. Okur-yazarlarımızın konuşmalarında kelimelerin 5’te 3’ü
Yunanca, Latince, Fransızca, İngilizcedir. Bu hâl, böylece sürüp
giderse vatanımızın birkaç asır sonraki sakinleri, bizim bugün
Hititler, Lidyalılar… gibi kavimlerden söz etmemiz gibi çağımıza
atıfla "bu topraklarda bir zamanlar Türkler yaşarmış!" diye
konuşacaklarından korkarız. Sözlerimiz, asla mübalağa, abartı
olarak görülmemeli. Türkçe, dört bir yandan taarruz altındadır.
Teknoloji, dile darbeler indirmekte, sosyal medya felaket çapta
tahribat yapmakta, aydın, Türkçeden yana gamsız ve dertsiz olarak
özenti bir dil, üslup ve taklitçilikle konuşmaktadır. Öyle ânlar
oluyor ki değişik...