Bugün itibariyle "16 Nisan 2017" tarihi bir gün olmuştur. 80
Milyonluk Türkiye'de 58.5 Milyona yakın seçmen, sandıklara giderek
oy verme hakkını kullandı. Seçmen, yüksek bir katılımla oy vermeye
gitti ve sandıktan 18 Maddelik anayasa değişikliğinin getirdiği
yeni hükümet etme şekline "evet" çıktı.
Vatandaş, böylece mevcut büyüme, kalkınma ve gelişmeyi tasvip
ettiğini, mevcut Cumhurbaşkanı, iktidar ve icraata güvenoyu verdiği
gibi vaad edilen ve her biri ufkumuza bir devlet projesi olarak
konmuş 2023'te dünyanın onuncu büyük gücü olmak gibi hedeflere de
hız kesmeden devam edilmesini de istemiştir.
Halk oylaması propaganda sürecinin her şehirde yapılabilmesi ve
müessif bir hadise çıkmaması keza rey verilirken herhangi bir yerde
hiç bir vatandaşın burnunun kanamaması demokratik olgunluk, iç
barış ve huzurumuz açısından büyük başarıdır. İstikrarsızlık ve
kargaşa günlerinde seçmenin silah tehdidi altında oy kullanması,
sandıkların kaçırılması, mükerrer oy verilmesi, oyların çöplerde
bulunması çok uzak tarihler değildir. 7 Haziran 2015 Seçimlerinde
doğu ve güneydoğulu seçmene hangi azapların yaşatıldığı malumdur.
Vatandaşın serbest iradesiyle tercihini yapabilme ortamını ona
sağlayan emniyet kuvvetlerimiz, takdir ve tebrike layıktır.
Yüzde 50'nin aşılması 'evet'lerin meşruiyeti için yeter sayıdır.
"Şu kadar oy olmazsa bunu tartışmaya açarız" sözü sadece sahibini
mahcup eder. Nitekim hayır oyları 50'yi geçseydi hayır taraftarları
bu neticeyi bir güvensizlik sebebi sayarak Cumhurbaşkanı ve
Hükümeti istifaya zorlayacak ve büyük ihtimalle zorlamaya da lüzum
kalmadan onlar çekileceklerdi. Öyleyse hayır diyenlerin çıkan
tabloya tek kelime itiraza etmeye hakları yoktur.