-İnsanoğlunun bir vâdi dolusu altını olsa bir vâdi daha olsun ister. Sonunda gözünü bir avuç toprak doyurur...
İnsanın kendisini de, çalıştığı şirketi de bulunduğu partiyi de perişan eden, böylesi muhterislerdir. Durmak, doymak, yetinmek nedir bilmez, nereden geldiğini hatırlamazlar. Bugün Türkiye’deki zenginlerin yüzde 90’ı 40 yıl önce ayranla pilava talim eden pabucu delik insanlardı. Ne şehirleşme, ne modernleşme ve ne de lüks hayat ihtirasları frenleyemedi. Elde ettikçe daha fazlasına koştular, daha çoğunu kaptılar. Görgüsüzler çoğalıp gitti.
Şu günlerde üstü örtülü bir cerahat patladı ve ortalığı pis bir koku kapladı:
23 Haziran’da Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan bazı CHP’li belediye başkanları ya kendilerini Belediyeye bağlı şirketlere yönetici tayin edip çifte maaş almaya başlamış veya böylesi yerlere oğullarını yahut akrabalarını getirmişler. Kayırmacı suistimalden haberdar olan seçmen büyük hayal kırıklığına uğradı. Muhalefet adayları, ne demiş, neler vadetmiş, koltuğa oturur oturmaz ne yapmıştı?