Abdülhamid Hân, saltanatında sancıların daha da arttığı yıllarındadır. Bir gün “Cuma Selamlığı” adı verilen merasimden cuma namazı dönüşü Hamidiye Camii’nden Yıldız Sarayı’na avdet ettiğinde şaşırtıcı bir manzarayla karşılaşır. Nöbet mahalleri boştur. İç kapıdaki iki nöbetçi hariç askerler, nöbet yerlerini terk etmişlerdir. Padişah, manzarayı görünce, üzülür ve o üzüntüyle bu iki askere sorar:
-Diğer nöbetçiler nerede?
-Bilmiyoruz Padişahım. Kumandanımız herkese istirahat verdi.
-Siz, niçin gitmediniz?
-Biz, atalarımızdan böyle öğrendik Padişahım, nöbet yeri terk edilmez.
-Siz nerelisiniz, kimlerdensiniz?