Rahim Er Türkiye Gazetesi

Yüce Divan

Yürürlükteki mevzuatına göre Anayasa Mahkemesi, aynı zamanda Yüce Divan'dır, âli mahkemedir. Anayasa Mahkemesi, ilk kez 1961 Anayasasıyla hayatımıza girmişti. Başka memleketlerde de vardı. Fakat bize gelişindeki...

03 Eylül 2015 | 130 okunma

Yürürlükteki mevzuatına göre Anayasa Mahkemesi, aynı zamanda Yüce Divan'dır, âli mahkemedir. Anayasa Mahkemesi, ilk kez 1961 Anayasasıyla hayatımıza girmişti. Başka memleketlerde de vardı. Fakat bize gelişindeki maksat farklıydı. Tek Parti zihniyeti ve yabancılaşmış aydınlar destekli 27 Mayıs darbesi yapılmış, Demokrat Parti lağvedilmiş, idamlar infaz edilmiştir. Buna rağmen yabancılaşmış aydınlar, derinden derine DP anlayışının bir şekilde tekrar iktidara gelmesinden korkmaktadırlar. Önleyici bir unsur olarak Anayasa Mahkemesi kurulmuş, Yüce Divan vazifesi de başka hiç bir yere itimat edilmeyerek bu mahkemeye tevdi edilmiştir.

Halbuki, Anayasa Mahkemesi, TBMM'nin yaptığı kanunlarla, meclis iç tüzüğünün anayasaya uygunluğunu denetlemektir. Buna 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğiyle insan haklarına aykırılığa bakmak da eklenmiştir

Bu vasfıyla ele alındığında AYM, bir hukuk mahkemesidir. Yüce Divan ise ceza mahkemesidir. Yüce Divan, vatana ihanet gibi ağır iddiaları karara bağlar. Yüksek memurlar, Bakanlar, Başbakan ve Cumhurbaşkanını yargılar. Böyle zamanlarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, iddianame hazırlar, yeşil yakalı hukuk cübbesini çıkartan AYM üyeleri, kırmızı yakalı ceza cübbesini giyerek ceza mahkemesi sıfatıyla hakkında iddianame tanzim edilmiş zanlı hakkında hüküm verirler. Tenakuzun görüldüğünü tahmin ederiz. AYM'de savcı yoktur. Bir dâvâ hakkında savcı başka yerden temin edilmekte, hukuk mahkemesi başka sıfat kazanmakta ve öylece teşkil olan ceza mahkemesi vazife ifa etmektedir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 458 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 148 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma