Bu topraklarda demokrasinin hayat bulduğu 1950'den bu yana bir
partinin dördüncü kere iktidar olma keyfiyetini ilk defa yaşıyoruz.
3 Kasım 2002'de iş başına gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, aradan
geçen zaman zarfında bütün seçimleri kazanarak 1 Kasım 2015'te
büyük oy farkıyla tekrar iktidar oldu.
Bu sırdaki temel sebep doku uyumudur. Bir tarihi ve sosyolojik
gerçeği bir kere daha tekrar edebiliriz. Bu iktidar, bodrum katlara
sığınmış kapıcılarla gecekondularda barınma mecburiyetinde kalmış
Anadolu muhaciri dindar ve mazbut ailelerin eseridir. Abdullah Gül,
Cumhurbaşkanıyken "Türkiye'yi bir gemiciyle bir demircinin oğlu
idare ediyor" demiştik. Tayyip Bey’in merhum babası gemiciydi.
Abdullah Bey’in muhterem babası da demircidir. Bugünse Türkiye'yi
bir gemiciyle bir esnafın oğlu idare etmekteler. Ahmet Bey’in,
babası Mehmet Efendi de önce Taşkent'te kunduracılık sonra
Yeşildirek piyasasında tekstilcilik yapmıştır.
Bugün; Türkiye'de Tanzimatla yabancılaşıp, erken Cumhuriyetle
beraber keskin bir şekilde özümüzden gelen her değere aykırı, yer
yer hasım zümrelerin takipçileriyle Adnan Menderes'in açtığı
yollardan sırtında yorganı, elinde tahta bavuluyla kara trene binip
bir haftada Adana'ya, Ankara'ya, İzmir'e, İstanbul'a varan Balkan
Harbi, Dünya Harbi, İstiklal Harbi, fukaralık harbi, hastalık harbi
yetim ve öksüzlerinin torunları arasındaki iktidar mücadelesi
yaşanmakta.