1915'te ne oldu? Ermenilerin yaşadığı soykırım mıydı? Mezalim
miydi? Katliam mıydı? Yoksa hiçbirşey olmamış mıydı? Ben soğuk ve
ruhsuz politik söylemlerin dışında 24 Nisan 1915'le ilgili
zihnimdeki kişisel yolculuğu anlatacağım sizlere. Gelin bu hafta
insanlığa aykırı dilde yapılan tartışmaların dışında insani açıdan
1915'i ele alalım.
***
1915 olaylarıyla ilgili zihnimde ilk merak duygusu uyandığı
zaman lisedeydim. Biz lisedeyken öğretmenlerimiz "Ermeni
iddialarından/ yalanlarından" bahsederdi. Türk çocukları olarak
aldığımız Kemalist eğitim gereği zaten anti-Ermeni bir pozisyona
sahiptik. Ardından bize Ermenilerin hiç zulüm görmeyip tam aksine
esas soykırımın Ermeniler tarafından Türk milletine karşı
yapıldığına dair resmi prodüksiyon bir belgesel izletildi.
***
Fakat bu belgesel hem gülünç hem de zekâ ve kalite yoksunu bir yapıttı. Dolayısıyla bu propaganda filmi bana hiç inandırıcı gelmemişti. Öte yandan, Türk bir ailenin çocuğu olarak "Ermeniler'i kestiğimize" inanmak da istemiyordum. Şimdilerde resmî görüş olarak yerleşen, o yıllarda ise yeşermekte olan görüş "Kıtal değil mukatele oldu" görüşüydü. Ben de zihinsel ve vicdani anlamda kendimi rahatlatmak için bu tezi en isabetli tez olarak benimsemiştim...