AK Parti-CHP ve AK Parti-MHP arası koalisyon müzakereleri sürüyor. İnşallah Türkiye için olumlu ve yararlı bir süreç olur. Fakat 7 Haziran gecesinden beri bu tablodan kalıcı bir hükümetin çıkamayacağı fikrimi ifade ediyorum. Hükümet kurulsa bile 2019'a kadar istikrarlı şekilde gidebilir mi? Buna hiç kimse olumlu bir cevap veremiyor. Türkiye'nin kriz üreten parlamenter rejimden dar bölge iki turlu başkanlık rejimine geçmesi gerektiğini savunuyorum. Peki bu savunduğum başkanlık sisteminin tanımı nedir? Başkanın, halk tarafından seçilmesi mi? Türkiye'nin bugünkü parlamenter sistemi içinde cumhurbaşkanını halka seçtiriyoruz. Bu başkanlık sistemi olur mu? Hayır, çünkü hükümetin patronu yine Meclis'ten çıkıyor ve Meclis'in güvenoyuna ihtiyaç duyuyor. O halde başkanın halk tarafından seçilmesi, başkanlık sisteminin gerekli bir unsuru fakat tek başına ayırt eden karakteristiği değildir.
***
Tarih boyunca, devlet kuvvetleri (yasama, yürütme, yargı) içinde,
yargı kuvvetinin diğer kuvvetlerden büyük ölçüde ayrı tutulabildiği
çeşitli sistemler olmuştur. Yasama ve yürütme kuvvetlerinin
birbirinden ayrılması da, Roma İmparatorluğu'nun cumhuriyet
dönemlerinde olduğu gibi zaman zaman denenmiştir. Amerikan
Başkanlık Sistemi'nin başardığı yeni şey; tarihi deneylerin
hepsinin incelenmesinden çıkan derslerle, devlet kuvvetlerinin
birbirinden ayrıldığı ama onların herhangi birinde diktatoryal bir
kuvvet birikmesini önleyecek denetleme ve dengeleme
mekanizmalarının yaratıldığı bir siyasi sistem kurmasıdır.