Dün 6-7 Eylül felaketinin 60. yılı dolayısıyla bu korkunç hadiseyi irdelemeye başlamıştım. 6-7 Eylül 1955 rezaleti gayrimüslimlere yönelik zulüm siyasetinin bir halkasıydı. Gayrimüslim yurttaşlarımıza yönelen bu zalimlikleri de Eski Türkiye'nin genel zulüm politikalarından ayırmamak gerekir. Dün de bahsettiğim gibi Eski Türkiye zihniyetinin yarattığı derin yapılanma Alevi yurttaşlara karşı da aynı 6-7 Eylül benzeri bir Maraş, bir Malatya, bir Sivas olaylarını tertiplemekten çekinmemiştir.
***
6-7 Eylül 1955 talanıyla 19-24 Aralık 1978 Maraş kıyımı, eski
derin devletin tertipleme taktikleri açısından da çok benzer iki
olaydır. Önce ortam hazırlanır, Müslüman çoğunluk sistematik olarak
kışkırtılır. Sonra "şartlar olgunlaştığı" zaman derin yapılanma
Atatürk'ün Selanik'teki evine zarar gücü düşük bir bomba attırır. 6
Eylül 1955 günü tam 13.00'te devlet radyoları bu haberi duyurur.
Özel olarak görevlendirilen medya provokatif biçimde bu haberi
"Rumlar Atatürk'ün evini bombaladı" şeklinde manşet yapar, bu
gazete aşırı sayıda baskı yapar. Güvenlik güçleri sahadan çekilir
ve gayrimüslimlerin evlerine ve dükkânlarına yönelik saldırılar
başlar. Maraş'ta Alevi mekânlarına yapıldığı gibi önceden
gayrimüslim mekânları işaretlenmiştir. Nerelere saldırılacağı
konusunda listeler o alçak güruhun elindedir.