Bugün 7 Şubat... Bundan dört sene önce bugün bir derin darbe teşebbüsü yaşandı bu ülkede. 2010'lar Türkiye'sinin en önemli siyasal olayıdır 7 Şubat darbe teşebbüsü. 17-25 Aralık 7 Şubat'ın uzantısı bir hadiseden başka bir şey değildir. Aliye Çetinkaya çok güzel şekilde tüm detaylarıyla haberleştirmişti bu olayı o süreçte. Bugünkü Türkiye'yi anlamak istiyorsak 7 Şubat 2012 depremini anlamak zorundayız... Tüm hikaye sürpriz bir ismin MİT Müsteşarlığı'na atanması ile başladı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan'ın, MİT Müsteşarlığı'na önerilmesi, içeride ve dışarıda çok sayıda ezberi bozdu. Geleneksel müttefikleri ile çalışmaya alışmış, istihbarat kurumu üzerinden Türkiye'yi kontrol altında tutmayı başarmış küresel establishment Fidan ismine hazırlıksız yakalanmış gibiydi. Aslında TİKA'daki çalışmalarından, nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleeri barışçı amaçla kullanma müzakerelerinden biraz tanıyorlardı. Fidan, Erdoğan'ın özel temsilcisi olarak toplantılarda bulunuyordu. Ama kariyer olarak daha ileriye gidebileceğine pek ihtimal vermemişlerdi...
***
İşte o tarihlerde kesintiye uğrayan Oslo ve Habur süreçlerinden sonra Türkiye, 30 yıllık kanlı çatışmayı bitirmek üzere oldukça önemli yeni bir inisiyatif başlatmıştı. Bu kez alınan karar, eskisinden çok ama çok farklı idi. Türkiye, üçüncü ülkeleri doğrudan işin içine katmadan tamamen kendi yerli imkanları ile Çözüm Süreci'nde karar kılmıştı. İmralı ile sürdürülen görüşmelerde ilerleme sağlanmış, artık kamuoyuna süreçle ilgili bilgi verme zamanı gelmişti. Türkiye'yi prangalarından kurtaracak bu süreç, Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile başlamış ve MİT'te kurulan özel bir kadro bu amaçla görevlendirilmişti...
2011 yılı sonbaharında Erdoğan, bir dizi konsültasyon yaptırmış ve sır gibi saklanan ameliyat için 26 Kasım 2011 gününe tarih alınmıştı. Erdoğan hastaneye yatarken Fethullahçı şebeke ilk ve en stratejik hedef olarak gördükleri Hakan Fidan için dosya hazırlıklarını son aşamaya getirmekteydi. Erdoğan'ın sağlık durumu üzerinden spekülasyon yaratan çevreler dikkatleri bir başka noktaya çekerken MİT'ten bir ekip de Ankara'da iki kritik noktada ofis araması yapıyordu...