Adil Öksüz olayının karmaşıklığı her geçen gün artıyor. 15 Temmuz'un tam anlamıyla aydınlatılması için Adil Öksüz muammasının çözülmesi şarttır...
***
FETÖ ile mücadele konusunda kellesini büyük bir cesaretle ortaya koyduğunu yakından bildiğim değerli hukukçu HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz'ın bu konuda söyledikleri çok önemli...
***
HSYK Başkanvekili Adil Öksüz meselesinin çözülme umudu yönünde olumlu konuşuyor ve şunları ifade ediyor:
Adil Öksüz olayında 'örgüt dayanışması, kasıt, ihmal var mı?' araştırıyoruz. En deneyimli müfettişimizi verdik. Kamuoyuna yansıyan tutanakları müfettiş buldu. İlk bilgilere göre tutanaklar Öksüz'ün savcılık dosyasına konmamış. Cihazın bulunmasıyla ilgili farklı ifadeler var. GPRS cihazının niteliğini araştırıyoruz.
***
Adil Öksüz meselesinin çözülmesine Mehmet Yılmaz'ın özel önem vermesi beni çok mutlu etti. Çünkü Mehmet Yılmaz'ın FETÖ konusundaki tespitlerinin ve öngörülerinin tamamının haklı olduğu 15 Temmuz ihanetinden sonra daha iyi anlaşıldı...
***
Gerçekten de 17-25 Aralık sürecinin derinlik ve boyutunu Yılmaz'ın Başkan olduğu HSYK çok iyi biliyordu. Elindeki disiplin araştırması dosyaları, farkındalığı yaratmıştı. Kurul, elinden gelen gayreti gösterdi, ama kamuoyunda ses bulamadı...
***
15 Temmuz öncesi hükümet karşıtlığı üzerinden HSYK'ya karşı büyük bir itibarsızlaştırma vardı. 15 Temmuz sonrasında herkes tehlikeyi gördü ve HSYK'nın tespitlerinin önemini anladı...
***
HSYK 15 Temmuz öncesinde 88 hâkim ve savcıyı açığa aldı, 15'ini meslekten ihraç etti. O dönem HSYK'ya karşı itibarsızlaştırma algısı yapılmaya başlandı. FETÖ diye bir olgu yoktur deniyordu. Gülen karşıtı olanlar bile bu örgütün terörist boyutunu anlamıyordu...
***