16 Nisan 2017 günü 21 Temmuz 1946 hileli seçimlerinden beri süren demokrat- vesayetçi kavgasının son raundu olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin milletin çoğunluğunun oylarıyla geçmesiyle birlikte demokratik siyaset kurumu bürokratik vesayet kurumuna karşı kesin bir zafer kazanacaktır...
***
Demokrasinin 16 Nisan'da kesin galibiyetinin ardından ileride
yapılacak seçimlerde hangi partiden kim 5 seneliğine Cumhurbaşkanı
seçilirse seçilsin kazanan demokratik siyaset kurumu
olacaktır...
***
Demokratik yolla seçilen siyasetçilerin de büyük hataları ve hatta
dev yanlışları olabilir ama 5 sene sonra bunun bedelini öder ve
iktidardan indirilirler. Zaten bu sistem geçtiğinde en fazla da 10
sene iktidarda kalabilirler ve sonra isteseler de istemeseler de
emekli edilirler...
***
Vesayet kurumu ise isteseniz bile iktidardan normal yolla
indiremeyeceğiniz bir zorbalık rejimidir. Zaten o sebeple
Türkiye'nin çoğunluğu Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 10
sene içinde vesayete karşı bir beyaz ihtilal, diğer bir deyimle bir
demokratik ihtilal yapmak zorunda kalmıştır. Bütün yaşadıklarımızı
da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Aksi halde Türkiye
gerçeğini anlayamazsınız...
***
AK Parti'nin ilk 5 yılı geçmişteki DP, AP, ANAP dönemi gibi sadece
hizmet ağırlıklı ve vesayetin tabularına bulaşmayan bir yönetimdir.
Ama son 10 sene içinde yaşadığımız kansız bir sandık ihtilalidir.
Belki de en doğru tabirle Anadolu ihtilalidir...