Tam 1 yıl sonra ikinci kere Genelkurmay Askeri Başsavcılığı'na giderek tanık sıfatıyla ifade verdim. Geçen sene 8 Nisan 2016'da ifadeye gitmiştim. Bu sene 7 Nisan'da ordaydım...
***Geçen sene gittiğim aynı ofisten 1 kişi bile kalmamıştı. Geçen yılki kadronun hepsi ya kaçak ya tutuklu. En başta geçen seneki savcı Kurtuluş Kaya halen kaçak. Ordu içindeki FETÖ'cüleri tespit etmekle görevli savcı FETÖ'den aranıyor...
***Kurtuluş Kaya olayını 17 Temmuz'da Beyaz TV'de ben, Milliyet gazetesinde Nagehan deşifre ettik. O gün şok edici biçimde Kaya beni aradı. Ben kendisine "Derhal teslim ol, sen hâlâ tutuklanmadın mı nerdesin" dedim...
***Kaya ise Genelkurmay'ın emrinde görevinin başında olduğunu söyledi. TBMM'yi bombalayan Kubilay Selçuk başta olmak üzere tüm F-16 pilotu FETÖ'cüleri kendisinin gözaltına aldığını söyledi. Bir de F-16 pilotlarıyla ilgili haklı çıktığım için beni utanmadan tebrik etti.
Pişkince, "Genelkurmay Savcılığı olarak biz yanılmışız" dedi...
Bu sene de geçen seneki gibi yine bir askeri hareketlilik soruşturmasının tanığıyım. Bu sefer yanımda Nagehan da vardı.İşin ilginci TSK içindeki "Kemalist" kalkışma soruşturmasında Nagehan'ın aksine ben "lehe tanık" olarak yazılmışım çünkü ben Kemalist ya da Atatürkçü tanımını bu yazılarda hiç kullanmadım ve bu izah tarzına karşı çıktım. Ama başörtüsü yasağı sonrası bir askeri hareketlilik olduğu, bir kıpırdanma olduğu gerçeğini ifade ettim...
***Dünkü yazısında 614 askerin sorgulandığı bu soruşturmayla ilgili Nagehan genel bir tablo çizdi ve ben de o çerçeveye aynen katılıyorum.
Bu soruşturmanın özellikle kıpırdanma için tahrik sürecini başlatan ayağının sivil savcılıklara da gönderileceği ve soruşturmanın devam edeceği anlaşılıyor. Askeri Başsavcı Mehmet Yüzbaşıoğlu gerçekten özenli bir çalışma yapmış...