Balyoz Davası'ndaki dijital belgelerin büyük çoğunluğunun sahte
olduğu bugün artık net biçimde kanıtlanmıştır.
Fethullahçı çete tarafından üretilen tüm o sahte dijital
dokümanların amacı Fethullah askerlerinin yukarıya yükselmesinin
önündeki rakip subayların tasfiye edilmesiydi...
***
5-7 Mart 2003 sözde semineri tam anlamıyla bir askeri darbe
planıydı.
Buna hiç kuşku yok. Fakat bu resmi askeri kayıttan hareketle 365
kişiyi yargılamak ve TSK'dan tasfiye etmek imkânsızdı...
***
Fethullahçı çete gerçek bir darbe toplantısı kaydı üzerine onlarca
sahte belge ekleyerek hunhar bir tasfiye operasyonu
gerçekleştirdi.
Fethullahçı subayları terfi ettirmek için önlerine geçebilecek
subayların listesini çıkarıp fabrikasyon dijital belgelere
yerleştirdiler ve yüzlerce masum subayı yaktılar...
***
Dün de bahsettiğimiz gibi Balyoz davasında Fethullah polisleri
savcı ve hâkimleri askeri darbe planları ile hiç alakası olmayan
yüzlerce subayı hunharca tasfiye etti. Öte yandan bu Fethullahçı
polis- yargı kumpaslarını detaylı biçimde açığa çıkarıp özeleştirel
bir dil ve somut tanıklıklarla yazmak konusunda en dürüst
kalemlerden biri olan Yıldıray Oğur'un şu an Fethullah kumpasçısı
gibi yargılanacak olması akla ve adalete asla uygun değildir. Diğer
taraftan bu Fethullahçı kumpasların dışında kanlı canlı bir Balyoz
Darbe Planı gerçeği de vardır.