16 Nisan referandumuna giderken hava bozulmaya başladı. Milliyetçi ve muhafazakâr kanadın medyadaki en popüler ismi Cem Küçük'ün evine teröristler silahlı saldırı düzenledi.
Bu asla küçümsenmeyecek çok çok vahim bir hadisedir...
***
Cem Küçük'ün üzerine kayıtlı ev tamamen gözdağı ve yıldırma amacıyla silahlarla tarandı. Bu konuya tüm medyanın güçlü tepki vermesi şarttır. Fakat Cem'e yönelik şahsi kin ve haset duyguları sebebiyle tepkileri zayıf gördüm...
***
Öte yandan Cem Küçük'ü büyük bir vefa adamı olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın arayıp sahip çıkmasının ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bizzat araması beni çok mutlu etti ve ortak geleceğimize dair umutlandırdı. Kemal Bey Cem'i arayarak çok güzel bir konuşma yapmış, centilmenliğini göstermiş. Helal olsun...
***
Ben bu alçak saldırıyı Cem'in hangi sözleri nedeniyle hangi terör örgütünün yaptığını da tahmin ediyorum. Gencecik çocukları kullanan bir terör örgütü bu. Her türlü terör örgütüne karşı medya olarak yekvücut olmazsak, bu terörist saldırı Cem'in başına geldi diye birileri mutlu olursa -ki oluyor- karanlık günler bizi bekliyor demektir...
***
Cem'in evinin silahlarla taranmasının ardından dün de Nagehan Alçı Etiler Starbucks'ta taciz ve saldırıya uğradı ve olay karakolda bitti. Emekli Tuğgeneral Fahri I.'nın kızı olduğunu iddia eden bir kadın Nagehan'ı görünce avaz avaz bağırarak herkesin içinde galiz küfretmeye ve tehdit etmeye başlıyor. Nagehan yanında polis koruması olmasına rağmen olay büyümesin diye olay yerinden sessizce uzaklaşmak istiyor. Öyle olunca bu şahıs barbarlığı daha da artırıyor ve "İki çocuğun gün yüzü görmesin ... kadın" diyerek haysiyetsizliğin dibini buluyor...
***
3.5 yaşındaki iki masum bebeğe bile kin kusacak derecede delirmiş bu onursuz kadın karşısında Nagehan polis ekiplerini oraya çağırıyor ve kadını karakola götürüp ifadesini alıyorlar. Kadın polislere askeri kimliğini çıkartıp "Ben bir generalin kızıyım, siz kimsiniz" havasında konuşmaya devam ediyor ve tüm polisler de bu durumdan dehşet rahatsız oluyor...