3 gündür Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 657 sayılı memurlar kanunu ile vergi mevzuatı konusunda devrim yapmayı kafaya koyduğunu yazıyorum...
***Hemen malum statükocu çevrelerden tepki gelmeye başladı. Bu çevreler -maalesef Ankara bürokrasisi de var bunların içinde- Türkiye'yi mahveden bürokratik ve devletçi zihniyeti savunmaya utanmadan hâlâ devam ediyorlar...
***Hem 657 hem de vergiler konusunda Erdoğan'ın tasarladığı devrim sonuna kadar haklı ve gereklidir...
***Eğer bir ülkede hükümet mitolojideki Deli Dumrul karakteri gibi her dakika vergi çıkarıyorsa ve bu vergileri tahsil etmek için de vatandaşının ümüğünü sıkıyorsa o ülkede ekonomik büyüme ve gelişme olmaz, olamaz. Bunu Ankara bürokratları da öğrenmeli...
***Hiç unutulmasın ki tarihte demokrasiler vergiye karşı isyanla başlamıştır...
***Vergiye karşı halk devlete isyan etmiş ve Meclis denilen kurum bu sayede oluşmuştur...
***Meclis, kral vergi almasın diye kurulmuş bir örgütlenmenin tarihteki adıdır...
***Ontolojik olarak yani doğuşu itibariyle meclislerin görevi halkı devletin vergi teröründen korumaktır...
***Erdoğan'ın Türkiye'sinin vergi indirimlerine hatta yeni iş teşebbüsleri konusunda vergi muafiyetlerine gitmesi elbette doğrudur...
***AK Parti insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesiyle iktidara geldi. Sermayeyi tabana yaydı ve girişimcilerin önünü açtı. Bu sayede çok ciddi bir iktisadi büyüme gerçekleşti...
***Daha çok bürokrasi ve daha çok vergi diye Ankara kafasıyla davrandığınız zaman iş yapma durumunda olan ekonominizi zehirleyip, ona güven vermiyorsunuz demektir...
***Ne vergi geleceği belli olmazsa, siz bir işe girebilir misiniz? Hayır, giremezsiniz çünkü her iş bir fizibilite ile bir tahminle yapılır...
***