15 Temmuz 2016 dönemecinden sonra bizler toplumsal birliği çok önemsedik. Eski askeri vesayet rejimini savunan kesimin tuhaf ideolojik saçmalıklarını bile duymazdan geldik sırf bu yüzden...
***
Fakat eski rejimi savunanlar son iki aylık süreç içinde toplumun
büyük çoğunluğunu huzursuz eden eski çirkin ve baskıcı söylemlerini
hortlattılar.
Bir yandan da 'Türkiye fabrika ayarlarına dönsün' laflarını sürekli
tekrarlamaya başladılar...
***
Fabrika ayarları diye övündükleri o rejimi övmek Gülenizmi savunmak
kadar büyük bir gaflettir. O fabrika ayarları 55 sene önce 17 Eylül
1961'de bu milletin kahir ekseriyetinin çok sevdiği Adnan
Menderes'i alçakça şehit etmiş zihniyettir. 55 sene önce Menderes'i
de öldürmüş askeri vesayet rejimine karşı bu toplumun büyük
çoğunluğu ayaklandı ve o berbat rejimi yıktı. Gülenistler o dönem
bu eski rejimin yıkılmasına tam destek verdiği için bu toplumun
çoğunluğu doğal olarak başta Gülenistlere olumlu baktı...
***
Sonrasında ise Kemalist askeri vesayetin yerini almak istedi
Gülenistler. Delice vesayet projelerine giriştiler ve son olarak 15
Temmuz'da manyakça bir askeri darbeye teşebbüs ettiler. Fakat
başaramadılar. Gülenist vesayetçileri de yıktı geçti bu toplumun
çoğunluğu. İster Kemalizm adına ister Gülenizm adına isterse başka
bir ideoloji adına olsun her türlü bürokratik ve askeri vesayete bu
toplumun çoğunluğu artık izin vermez. Fabrika ayarlarına dönüş
zorlaması bu ülkede bir iç savaş çıkartmaktan başka işe
yaramaz...
***
Peki -Türkiye fabrika ayarlarına dönsün- sloganıyla habire övülen
bu Kemalist askeri vesayet rejimi neydi?
***
Dindarlara, Kürtlere, Alevilere ve gayrimüslimlere "ikinci sınıf
yurttaş" gözüyle bakan ve yeri geldiğinde de bu kesimlere zulmeden
o rejim şüphesiz artık tarih olmuştur ve bir daha da geri
gelemez...