Son 3 aydır ülkemizi bir terör dalgası çepeçevre kuşattı...Senelerdir şehit haberleri gelmemesiyle sevinirken her gün yağmur gibi yağan şehit haberlerine uyanıyoruz. Siyasi olarak belirsizlik ve kaos ortamındayız son 3 aydır. Dolayısıyla ekonomimiz de duraklama dönemine girdi. Siyasi istikrarın olmadığı her ülkede olduğu gibi ticari hayatta da resesyon denilen durgunluk ortamındayız...
***
Yeniden silkinmek ve ayağa kalkmak zorundayız...1 Kasım bu yeniden
şahlanışın miladı olmak zorundadır. 1 Kasım'da ya Türkiye yeniden
siyasi istikrara ve dolayısıyla ekonomik ilerleme ortamına
kavuşacak ya da şu anki siyasi belirsizlik ve iktisadi durgunluk
döngüsü devam edecek. Şükür ki askeri vesayetin Türkiye'yi
mahvettiği günleri geride bıraktık. Askeri vesayetin yerini almak
isteyen paralel yapı vesayetinin de büyük ölçüde beli kırıldı.
Elbette başta Fethullahçı çete olmak üzere her türlü vesayetçi
örgütlenmeye karşı müteyakkız olmaya da devam etmeliyiz. Fakat şu
an Türkiye'nin ilerleyişini durdurma amacındaki en önemli güç PKK
terör örgütü denen alçak teşkilattır...
İşte tam da bu dönemde tüm Türkiye toplumunun teröre karşı tek
yumruk olması insanlık görevimizdir. Toplum olarak yekvücut olursak
ve teröre karşı tek ses olursak PKK terörünü de mağlup ederiz. PKK
terörünün ve her türlü terör örgütünün bizlerin moralini bozmasına
izin vermezsek hiçbir şey yapamazlar. Terör örgütlerinin en önemli
kozu psikolojik yıldırma ve kimya bozma kozudur. Eğer bu koz
ellerinden alınırsa asla amaçlarına ulaşamazlar.