Dün en doğru manşeti yine bizim gazete atmıştı. Benim de sürekli
yazılarımda vurguladığım kavramdır bu.
Yaşadıklarımızı tanımlayan sözdür HALK İHTİLALİ... Ve bu ihtilalin
tartışmasız lideri de Recep Tayyip Erdoğan'dır...
16 Nisan 2017'de gördüğümüz şey ise bu ihtilalin Kürtler olmadan
ilerlemesinin imkansız olduğudur.
Dehşet sosyal tecrübesi ve derin politik
bilgeliğiyle Kürt halkı Türkiye'nin kaderini
değiştirmiştir ve Batı devletlerini de şoke etmiştir...
16 Nisan referandumuna tartışmasız en
çok Kürt yurttaşlarımız damgasını vurmuştur. 16 Nisan
referandumunda 'Evet' çıkmasını samimiyetle isteyen
herkes ama herkes bu yazımın başlığını haykırmalıdır.
Her Biji Gele Kurd yani Çok Yaşa Kürt halkı... Çok
Yaşa...
Bu ihtilalin lideri Erdoğan 16 Nisan sonuçlarını yorumlarken konu Kürtlerin kritik desteğine geldiğinde telaffuzu hafif titredi ve çatallaştı. Çünkü Erdoğan haklı olarak duygulandı. PKK'nın kalesi zannedilen yerlerde bile Kürtler beklenmedik oranlarda Erdoğan'a destek vermişti. Eski düzenin değil ihtilalin saflarında durmuştu Kürtler...
***İhtilal, sekülarist milliyetçiler ile yol yürünemeyeceğini ve bu
kesimin Kemalizmin sağcı tabanı olduğunu 16 Nisan'da
anlamıştır.
Bu kafanın ulusalcı faşistlerden hiç farkı yoktur. Bunlar Kemalist
vesayet rejiminin devamından ve Erdoğan'ın kellesinin
uçmasından yanadır. 16 Nisan'da bunu bir kez daha
ispatladılar. Bu ülkede gerçek bir yerli ve milli ittifak bu
faşistlerle değil Kürt halkı ile kurulabilir ve biliyorum ki
kurulacaktır.
Şüphesiz ki Kürt toplumu Erdoğan ihtilaline, bu ihtilal
ise Kürtlere mahkumdur. Bu gerçeği kim unutursa 2019'da
kaybeder...