Geçen hafta 7 Şubat darbe teşebbüsünü anlatmıştım bu köşede. 7
Şubat aynı zamanda çözüm sürecinin henüz filiz iken göçertilmesi
amaçlı kana susamış bir operasyondu. Çünkü Fethullahçı örgüt o
dönemki politikası gereği kan akmasını isteyen hamasi militarist
bir pozisyondaydı.
Şimdi ise yine kan isteyen ama PKK terörünü tam destekleyen
pozisyonda. Nitekim Fethullahçı savcıların 7 Şubat iddiaları
tamamen çözüm sürecine yönelikti. Her adım PKK örgütüne yardım gibi
yansıtılıyor, iddiaların gizli tanıklarla desteklenmesi için çaba
gösteriliyordu. Oslo'daki görüşmenin ses kayıtları, yabancı bir
istihbaratçının getirdiği hard diskin içinde Fethullahçı polislere
teslim edildi. Bu diskte Diyarbakır BDP'de yapılan aramada bulunmuş
gibi yapıldı...
***
7 Şubat darbe teşebbüsüne vesile olan kasten şişirilmiş
dosyadaki iddialar çok ağırdı. Çözüm süreci için atılan her adım
PKK terör örgütüne yardım gibi yansıtılıyordu. İmralı'daki
görüşmelerin "Kozmik Oda" bilgilerine de ulaşan Fethullahçı
savcılar "devlet sırrı" niteliğindeki görüşmeleri de dosyada delil
olarak gösteriyordu. Gülen'den gelen strateji ve talimat bu
yöndeydi...
***
Fethullahçı savcılar Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya'nın
hazırladığı dosyada suç tarihi 1984 ile 2012 tarihleri arasını
kapsıyordu.
PKK-KCK içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte
bilerek, isteyerek yardım etme ve soruşturmanın gizliliğini ihlal
etme iddiası bulunuyordu. MİT mensupları terör örgütünün
kuruluşundan çözüm sürecine kadar geniş bir yelpazede nerdeyse
PKK'nın tüm terör eylemlerinden ayrı ayrı suçlanıyordu. PKK terör
örgütü ve Türk İstihbarat Teşkilatı'nı aynı yapının parçaları gibi
sunacak kadar kafayı üşütmüşlerdi...
***
PKK terör örgütünün tarihinin özetlendiği soruşturma dosyasında, Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşme tutanaklarına, görüşme sonrasında avukatlar ile Kandil arasında yaşanan e-mail trafiğine de yer veriliyordu. Kanlı bir sürecin sonlandırılması için yapılan görüşmeler Fethullahçı savcılar tarafından terör örgütüne yardım olarak nitelendirildi. İmralı'daki görüşmelerin ses kayıtları da savcının sürdürdüğü yazışmalar sonrasında dosyaya getirtilmişti. Gizli yürüyen bu süreçte devlet sırrı niteliğindeki belgelere de ulaşılmış, "İmralı'daki kozmik tutanaklar" artık Fethullahçı örgütün eline geçmişti. Dosya açıldıkça taşlar yerli yerine oturuyordu...