Geçtiğimiz yıllarda istikrarlı bir hükümet var olduğu için Türkiye'de sistem meselesi pek konuşulmadı. Şimdiyse koalisyonlu kriz yıllarına geri döndük. Koalisyonların Türkiye'ye hiçbir yararı dokunmadı bugüne kadar. Parlamenter sistemin tabiatı budur. Muhakkak iş gelir kriz ve yönetemeyen demokrasi noktasına dayanır. Bu kaos dönemlerinde vesayet güçleri devreye girer ve ülke adım adım harap olur. 8 Haziran'dan beri Türkiye adeta STOP düğmesine bastı. Tüm özel sektör yatırımları durdu. Ticari hayatta büyük bir durgunluk var. Bayramın geliyor olması bile kıpırdanma yaratamadı. Belirsizlik ve istikrarsızlık ülke ekonomisini kuşatmış durumda. Türkiye için çözüm iki turlu dar bölge başkanlık sistemidir. Birileri Recep Tayyip Erdoğan'a takıntılı olduğundan başkanlık sistemini duyar duymaz köpürüyor. Takıntılar yüzünden sistem meselesini adam gibi tartışamıyoruz...
***
Çözüm iki turlu dar bölge başkanlık sistemi dedik. Peki nedir iki
turlu dar bölge sistemi? Kolaylık olması için rakamları
yuvarlayalım. Türkiye'nin nüfusu 80 milyon ve Meclis'e, 400
milletvekili seçeceğiz -Diğer 200 tane milletvekili de Türkiye
milletvekili olmalı. Toplam 600 sandalyeli TBMM olmalı. Böylece
sistem dengede olur- Yani, her 200.000 vatandaşımızı Meclis'te bir
milletvekili temsil edecek. Bu durumda, ülkede 200.000 nüfuslu 400
seçim bölgesi belirlenir. Örneğin İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinin
nüfusu 800.000 ise, ilçe 4 seçim bölgesine bölünür. Her parti bu
dört bölgeden ayrı ayrı adaylarını belirler. İşte dar bölgeli seçim
budur.