Rasim Ozan Kütahyalı Sabah Gazetesi

Koalisyon istikrarsızlığı ve çözüm

Geçtiğimiz yıllarda istikrarlı bir hükümet var olduğu için Türkiye'de sistem meselesi pek konuşulmadı. Şimdiyse koalisyonlu kriz yıllarına geri döndük. Koalisyonların Türkiye'ye hiçbir...

14 Temmuz 2015 | 290 okunma

Geçtiğimiz yıllarda istikrarlı bir hükümet var olduğu için Türkiye'de sistem meselesi pek konuşulmadı. Şimdiyse koalisyonlu kriz yıllarına geri döndük. Koalisyonların Türkiye'ye hiçbir yararı dokunmadı bugüne kadar. Parlamenter sistemin tabiatı budur. Muhakkak iş gelir kriz ve yönetemeyen demokrasi noktasına dayanır. Bu kaos dönemlerinde vesayet güçleri devreye girer ve ülke adım adım harap olur. 8 Haziran'dan beri Türkiye adeta STOP düğmesine bastı. Tüm özel sektör yatırımları durdu. Ticari hayatta büyük bir durgunluk var. Bayramın geliyor olması bile kıpırdanma yaratamadı. Belirsizlik ve istikrarsızlık ülke ekonomisini kuşatmış durumda. Türkiye için çözüm iki turlu dar bölge başkanlık sistemidir. Birileri Recep Tayyip Erdoğan'a takıntılı olduğundan başkanlık sistemini duyar duymaz köpürüyor. Takıntılar yüzünden sistem meselesini adam gibi tartışamıyoruz... 

***


Çözüm iki turlu dar bölge başkanlık sistemi dedik. Peki nedir iki turlu dar bölge sistemi? Kolaylık olması için rakamları yuvarlayalım. Türkiye'nin nüfusu 80 milyon ve Meclis'e, 400 milletvekili seçeceğiz -Diğer 200 tane milletvekili de Türkiye milletvekili olmalı. Toplam 600 sandalyeli TBMM olmalı. Böylece sistem dengede olur- Yani, her 200.000 vatandaşımızı Meclis'te bir milletvekili temsil edecek. Bu durumda, ülkede 200.000 nüfuslu 400 seçim bölgesi belirlenir. Örneğin İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinin nüfusu 800.000 ise, ilçe 4 seçim bölgesine bölünür. Her parti bu dört bölgeden ayrı ayrı adaylarını belirler. İşte dar bölgeli seçim budur. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar 21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma ABD karşısında TSK ve MİT 20 Kasım 2017 | 1.457 Okunma Türkiye bambaşka bir döneme giriyor 19 Kasım 2017 | 3.065 Okunma Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar 15 Kasım 2017 | 681 Okunma Atatürkçülük stratejisi mi var? 14 Kasım 2017 | 752 Okunma