Türkiye yeni anayasasını istiyor ve tartışıyor... Askerinden paraleline tüm vesayet güçlerinin büyük oranda aşıldığı bu dönem de eğer yeni ve sivil anayasamızı yapamayacaksak millet olarak hepimize yazıklar olsun. Öte yandan bu yeni anayasa yapım sürecinde Türkiye yoğun olarak başkanlık sistemi mi yoksa parlamenter sistem mi sorusuna cevap arayacak. Yani tam anlamıyla kritik bir kavşaktayız...
***
İlginç şekilde tam da adı Kritik Kavşak olan ve bu ikileme cevap arayan derleme bir kitap Koç Üniversitesi Yayınları'ndan çıktı. Akademisyen Cem Akaş'ın derlediği kitap başkanlık sistemine dair özellikle Juan Linz-Donald Horowitz polemiğini okumak için çok faydalı. Fakat kitabın Türkiye kısmını ele alan Türk akademisyenlerin tamamı nerdeyse duygusal denilecek bir zemine dayanarak başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Bilimsel temelde değil Erdoğan takıntısına dayalı duygusal bir karşı çıkış bu...
Dün bahsettiğim Taha Akyol da çok yakın zamana kadar parlamenter sisteme karşı çıkarken bugün Erdoğan takıntısı sebebiyle parlamentarizmi savunmanın örneğiydi. Teorik ve entelektüel sebeplerle değil hisler ve öfkelerle başkanlık sistemine karşı çıkmak elbette saçmalıktan ibarettir. Bilimsel değil duygusal yaklaşımdır bu. Cem Akaş'ın kitabı da iki sistemi de öven ve yeren eşit makaleye yer veriyor gibi bir başlıkla çıkıyor ve çok açıkça başkanlık sistemine karşı çıkıyor...