Dünkü yazımda TSK'daki 3 parçalı siyasal yapı tablosunu
aktarmıştım. Mevcut askeri-politik grupların fotosunu
çekmiştim.
Alt rütbelerde Fetullahçılar ve tüm kademelere dağılmış kendine
Atatürkçü, karşıdakine Perinçekçi ya da Türkeşçi diyen iki ayrı
kanat.
2017 Türkiye'sinin ordusundaki vaziyet budur.
Bir ülke düşünün yüzde 50 oy alan bir iktidar partisi var ve o
ülkenin subayları arasında bu partiye sempati yüzde 1 bile değil.
Üstelik o orduda güçlü bir vesayetçilik, darbecilik, cuntacılık
geleneği var. O ülkede bahsi geçen partiye destek zayıflarsa,
siyasi istikrar bozulursa ve yürütme organı güçsüz düşerse ne
olur?
Elbette askeri vesayet bir şekilde yeniden iktidara ortak olur ya
da becerebilirse idareyi ele alır.
Hiç şüpheniz olmasın ki bürokrasinin ve yargının önemli kısmı da
askerlerin kuyruğuna takılır.
***
İşte bu ülke Türkiye'dir. Ve yıl 2017'dir. Evet hâlâ bu ülkenin
yanıtlaması gereken temel siyasal soru budur. Siviller mi yoksa
askerler mi bu ülkeyi idare edecek? Ya da yeni güç dengesine dayalı
yeni bir iktidar koalisyonu modeli mi kuracaklar?
Ki bu üçüncü seçenek de askeri vesayet altında sivil yönetim
demektir. İsterse yine AK Parti yönetsin fark etmez. Yine askerle
koalisyon yapmış bir idare olacaktır.
Hiç kendimizi ve halkı kandırmayalım.
Propaganda sofistikasyonlarıyla bu gerçeği örtmeye çalışıyoruz.
Benim sık kullandığım "demokratlar mı vesayetçiler mi kazanacak"
denklemi bile aslında sofistikasyondur. Soru hâlâ kadim Türk
sorusudur, nettir, basittir. Siviller mi yoksa askerler mi
yönetecek? Bu kadar yalındır durum.
***
Maalesef CHP diye bir iktidar alternatifi bu ülkede yoktur. Keşke
normal bir demokraside olduğu gibi iktidar alternatifi olsa ama yok
öyle bir durum. Bu iktidarın zayıflaması ya da şu amorf parlementer
sistemin devamı ile yarın yeniden bir koalisyon ihtimali, bir
şekilde ordu kamuoyunun aktörlerinin yeniden siyasal alana geri
dönüşü anlamına gelir. Ordu kamuoyu kavramı bu ülkenin siyasi
geleceğinde hâlâ önemli bir bileşendir.
Askeri vesayetin bittiğine dair geçmişte hepimizin yazdıkları ne
büyük aymazlık ve hatta gerzeklikmiş.