Daha önce bu köşede seferberlik vaktinin geldiğini yazmıştım.
Ankara'nın ortasında yaşadığımız korkunç katliam şu
konjonktürün seferberlik zamanı olduğunu bir kez daha
kanıtladı. Türkiye tarihinin gördüğü en dehşetli terör
saldırısını yaşadık Ankara'da. Bu kadar çok sayıda insanımızın
öldüğü bir terörist saldırı daha önce yaşanmamıştı.
Türkiye Cumhuriyeti çok sayıda iktidar mücadeleleri gördü. Ama
iktidar mücadelesinin bu kadar iğrenç ve tiksindirici olduğu bir
dönem görülmedi. Bazı devletlerin sinsi istihbarat
teşkilatları ve o istihbarat güdümündeki kalleş terör örgütleri kan
banyosu yaşatıyorlar ülkemize...
Şunu ısrarla ve tekrar tekrar söylüyorum ki 1 Kasım 2015 seçimlerine giderken Türkiye Cumhuriyeti Gemisi aleni bir saldırı altındadır. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman bu derece organize bir saldırı ile de karşılaşmadı bu gemi. İçinde yaşadığımız Gemi'yi batırmak ve bu ülke halkını sömürge ahalisi yapmak için bir savaş yürütülmektedir. Kısır iç siyasi çekişmeleri bir yana bırakalım. Şu an yaşanmakta olan büyük resim budur. Bu Gemi'nin içinde olan birileri de sırf Gemi Kaptanı'na duydukları kin ve nefretten ötürü bu Gemi'nin batmasını istemektedir.