Dün İsa Tatlıcan'ın TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop'la yaptığı söyleşi çok isabetliydi. Hep yazıyoruz ve yine yeniden yazacağız ki Türkiye'nin özgürlükçü ve demokratik bir yeni anayasal çerçeve içinde olan başkanlık sistemi modeline ihtiyacı var. Aksi halde ileride büyük problemler ve büyük kaos yaşayacak bu ülke. Bir yol ayrımındayız...
***
Türkiye'nin gerçek bir demokratik hukuk devleti olabilmesi için de başkanlık sistemi parlamenter modelden daha işlevseldir...
***
Çünkü başkanlık sistemini diğer sistemlerden ayırt eden temel karakteristik demokratik hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin hayata tam geçirilmesidir...
***
Bu genel karakteristik, pratikte dört vasıtayla hayat bulur:
1. Yürütmenin başının (başkan ve yardımcısı) halk tarafından seçilmesi ve bir dahaki seçimlere kadar yasama tarafından düşürülmeksizin bu görevi sürdürmesi...
***
2. Yürütme başının kabinesini oluştururken yasamaya doğrudan muhtaç olmaması (yasama üyelerinin bakan olamaması)...
***
3. Yasama görev süresinin ne yürütme ne de yasamanın kendisi tarafından değiştirilememesi (Başkanın Meclis'i feshedememesi ve Meclis'in erken seçim kararı alamaması)...
***
4. Başta başkanın kanun veto gücü ve Meclis'in, başkanın yaptığı tayinleri reddedebilmesi gücü olmak üzere çeşitli denetleme ve dengeleme mekanizmalarının yaratılması...
***