Türkiye-İsrail ve Türkiye- Rusya ilişkilerinde normalleşme yaşanmasını başka ülkelerle yeni normalleşme ve iyileşme süreçleri de izleyecek. Dolayısıyla tam da Ramazan Bayramı'nın arefesinde çok hayırlı ve güzel bir döneme giriyoruz. Başbakan Binali Yıldırım'ın çok doğru ifadesiyle -Dostları artırmak ve düşmanları azaltmak- politikası şu an Türkiye'nin ihtiyacıdır...
***
Nitekim şu an Türkiye-Mısır normalleşme sürecini de Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başarıyla götürüyor. Zaten Çavuşoğlu'nun
son dönemdeki performansı dehşet ölçüde başarılı. Çavuşoğlu ve tüm
Dışişleri yönetimini tebrik ediyorum. Türkiye-Mısır normalleşme
süreci de yakında nihayete erecek. Böylece Körfez Arap ülkeleriyle
ilişkilerimizde de en yüksek seviyeye yeniden kavuşacağız...
***
Türkiye'nin başta ABD olmak üzere Batı devletleri ile ilişkilerinde
de normalleşme ve iyileşme süreçlerini hızlandırması bir
zarurettir. Yeni dönemde bu noktada da olumlu gelişmeler olacak.
Hem Türkiye'nin hem de İslam âleminin lehinedir bu normalleşme ve
iyileşme süreçleri...
***
Peki bu yeni dönem Türkiye'nin dış siyasetteki tezlerinin haksız
olduğunu mu gösteriyor? Kesinlikle hayır. Temel tezlerimiz haklıydı
ama toplam gücümüz bu haklı oluşumuzu hayata geçirecek düzeyde
değildi. Kişi başı geliri 25 bin dolar olan 2 trilyon dolarlık bir
ülke olsaydık haklı olduğumuz konularda başka siyasi sonuçlar
yaratabilirdik ama şu halimizle maalesef netice alamadık...