Adaletsiz bir dünyada yaşıyor olduğumuz kanısında olanlarımız vardır kuşkusuz. Bir yanda açların ve sefillerin yaşadığı, karşı tarafta ne yiyeceğini şaşırmış olanların bulunduğu bir dünyaya adil diye bakmak akla zarar...
Ya da yoksul ülkelerin doğal zenginliklerini sömüren zenginlerin, üstelik yoksul ülke insanını köle olarak istismar etmesinde adalet aranmaz...
Daha üst katmandan bakıldığında hakla batılın sürekli çatışma halinde bulunduğu ve zaman zaman hakkın batıl karşısında yenik düştüğünün görüldüğü bir dünyada adaletin tecelli ettiğine inanmak insanı zorlayabilir...
Ancak bu tabloların ve bunlara eklenebilecek benzer görüntülerin gündelik hayatımızda yaşanıyor olmasının telkin ettiği bir gerçeklik var: bu görüntüyü değiştir çağrısı!
Bu görüntüye müdahale et, çağrısı...
Eğer bu çağrıya kayıtsız kalınıyorsa ortada duran adaletsizlik ona müdahale etmekten kaçınan veya müdahaleyi geciktiren veya ihmal eden, odur, bu adaletsizliğin nedeni...