Bir arkadaşım bana “Adalet üstüne bir yazı kaleme alsanız” diye mesaj gönderince ona “Aklıma bir nükte geliyor: molalarda birileri de VE KALKINMA pankartı açsa, ADALET yerini bulmuş olur” cevabını verdim.
Ama aynı anda üç yıl kadar önce gene böyle bir münasebetle adalet üstüne yazdığım yazıyı anımsadım. 2 Kasım 2014/Pazar tarihinde bu sütunda yayınlanmış olan Adalet Hissi Mıncıklanmamalı başlıklı yazı. Ellerinde adalet pankartı taşıyanlarda o günden bu yana değişen bir şey olmadığı dramatik biçimde görülüyor. Sadece şarlatanlık ve lafazanlık. İşte o yazı:
*
İnsanların zaafını kullanarak onları bir hedefe yöneltmek zor olmasa gerek. Onların adalet hissi her zaman mıncıklanabilir. Acılı insan, bir haksızlığa uğratılarak bu acıya duçar kılınmışsa, onun adalet hissini, kısas duygusunu kaşımak işten değildir.
Fakat bütün bunların ne adına kotarıldığına bakmak gerekiyor. Acaba duyguları sömürülen, kin ve nefret duyguları kışkırtılarak belli bir hedefe doğru sevk edilmek istenen insanlar, onların farkında olmadığı bir amaç uğruna kullanılıyor olamaz mı?
Ben, acısıyla oynanan insanı kınayamam. O, kendi acısının telafi edilebileceği veya hiç olmazsa adaletin yerine getirileceği saikıyla harekete geçmiş olduğunu düşünebilir. Ama onu kışkırtan gücün ne adına hareket ettiğini bilmek isterim.