Köle, köle olduğunu kabul ettiği sürece onun bir tarihi olmaz. Olamaz. Köle için tarihin başlayabilmesi efendisine: “Ben buradayım ve artık sana itaat etmiyorum!” diyebilme iradesini açıklamasına bağlıdır. Bu fikri, Hegel yaklaşık 200 yıl önce terennüm etmişti.
Ortadoğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra tatile girmiş olan tarihi yeniden yazılmaya başlıyor.
Ortadoğu insanı yaşadığını, hayatta olduğunu ve hayatta kalmak istediğini kanıtlamak istiyor. Orada, oranın insanı biz varız ve buradayız, demeye başlıyor. Yönetici kadrolar ile halk arasında idrak ve ufuk farkı olsa da... Ama halk bu farkı yönetici takımın idrakine dikte etme çabasında…
Bunu kanıtlamak için gerektiğinde meydanlara dökülüyor. Bunu kanıtlamak için haykırıyor. Bunlar bir iradenin, var olma iradesinin göstergesidir.
Ortadoğu’da şimdi yapılan budur. Milyonlarca insan, başlarında bulunan despota isyan ediyor. Bu sesler belli dönemler için bastırılsa bile ok yaydan çıkmıştır. O sesler bir kere haykırılmış ve dünya o özgürlük çığlığını işitmiştir. Kulağını o sese kapatmak isteyen eninde sonunda kendi derdine yanmak zorunda kalacaktır.
Bu insan, ona: “Ben buradayım ve seni artık başımda yönetici olarak kabul etmiyorum!” diyor.