İnsanoğlunun karşısına dikilen en temel almaşıklardan biri budur...
Yalnız günümüzde değil, ta başlangıçtan bu yana, en baştan bu yana...
Hz. Âdem’in iki oğlu arasındaki münazaa da bu soru çevresinde dönüyordu. Kardeşlerden biri birlikte yaşamayı önerirken öteki öldürmeyi seçmişti...
Savaşların da belkemiğini oluşturan niza bu soruya aranan cevapta karşılığını buluyordu...
Birlikte yaşamayı önerenler sen de yaşa, ben de yaşayayım diyor. Öldürmeyi seçenlerse sen öl, ben yaşayayım, diyor. Onun kanısına göre ötekini öldürmedikçe kendisinin hayatta kalacağına itikadı bulunmuyor. Oysa bu düşünce her defasında yalanlanmıştır.
Soru belki şöyle de konabilir: gerçekte ve uzun vadede öldürülen mi ölüyor, öldüren mi ölüyor?