Ölüm melal verici bir olay... Ama gerekli...
Ölüm olmayaydı, insan onu icat etmek zorunda kalırdı.
Ölümsüz bir dünya haksızlıkların harman yeri olurdu. Çünkü en ağır cezanın bile (ölüm veya müebbet hapis) anlamı kalmaz; her şey abese dönüşürdü...
İnsan öleceğini bilen, fakat buna rağmen ölmek istemeyen biricik varlık: insanın zihin yapısı bu diyalektik üstüne inşa edilmiştir...
Ölümlü olduğumuzu bile bile ölümsüzmüşüz gibi yaşama iştiyakı içinde olabilmek, insana bahşedilmiş ürpertici bir algı işi. Ölümü yaratana şükran duymalıyız... Çünkü biz aynı zamanda zulme karşı adaleti talep ediyoruz...
Ölüm varsa adalet vardır. Tersi de doğru: adalet varsa ölüm de olacak.