Karamsarlara bakılırsa her şey kötüye gidiyor.
Ahlak bozuluyor. Dilimiz elden çıkıyor. Edebiyat ölüyor. Musıki kakofoniye dönüşmüş. Resimde zevksizlik son haddinde vb...
Acaba böyle mi gerçekten?
Ben, edebiyat dünyası ile tanıştığım ilk gençlik yıllarımdan bu yana benzer yakınmaları işitirim.
1950’li yılların ortalarından itibaren izlediğim edebiyat dergilerinde günün tanınmış, ünlü yazarlarıyla yapılan mülakatlarda yeni şiiri, yeni öyküyü, romanı nasıl buluyorsunuz kabilindeki soru, kural olarak: “Bizden sonra yazar mı çıktı? Edebiyat soysuzlaşıyor.” cümlelerini işitip durduk.
Şimdilerde internet ortamının edebiyatı baltaladığı, dili yozlaştırdığı yolunda bir söylemi sahiplenenlerle karşılaşıyoruz.