Bir tezi olan onu oluşturmaya çalışır.
Tezi (diyeceği sözü) olmayansa, başkasıyla uğraşır: başkasının söyledikleriyle ya da şahsiyatla...
Herkesin kendi işine bakması gerektiği ilkesi siyaset alanında olduğu gibi edebiyat alanında da geçerli...
Diyeceği sözü, yapacağı işi olan, kendi işini sürdürme çabasını güdüyor.
Diyeceği sözü olmayansa ya başkasının yapıp ettiğinin önüne takoz olmaya çalışıyor ya da onların söyledikleri cümleler üzerine laf yetiştirmeye çalışıyor.
Ana muhalefet lideri vaktiyle işsizlik üzerine olan şikâyetlerini dile getirirken kendini dinleyenlere hitaben: “Şimdi beni iyi dinleyin, demişti, şimdi size işsizliğin çaresini söyleyeceğim!” Herkes gibi ben de dikkatle dinlemeye başladım. İşsizliğin çaresinin ne olduğunu ben de bilmek istiyordum. Muhalefet lideri şunu önerdi: “İşsizliğin çaresi CHP’dir. CHP’yi iktidar yaparsanız, işsizlik çözülür!”