İslâm, baştan bu yana belli bazı bakış açılarına kurbanı edildi veya anlaşılmadığı için reddedildi.
Kimileri onu atalarının dinini reddettiği için kabul etmek istemedi; kimileri putlarını kırıyor diye reddetti; kimileri gündelik çıkar ilişkilerini ihlal ettiği için kabul etmek istemedi.
Tümünün ortak paydası, İslâm’ın ne getirdiğini, ne teklif ettiğini anlamama noktasında temerküz ediyor. Dikkatler genelde onun ne getirdiği üzerinde değil fakat neyi iptal ettiği noktasında toplanıyor...
Günümüzde bir reddiye gerekçesi de uygarlık noktainazarından ileri sürülüyor. İslâm uygarlığının “daha çok” öbür dünyaya dönük olduğu yanılgısına istinat eden bir reddediş... (Bu yazıda fikirlerini aktardığım kişi: ODTÜ Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Yasin Ceylan, onunla yapılmış olan konuşmaya şu linkte rastladım: http://odatv.com/dini-cok-oven-kitaplar-okuya-okuya-dine-karsi-bakisim-degisti-2808171200.html).
Besbelli ki hocamızın uygarlık (o, medeniyet diyor) üzerine kafası karışık. İslâm uygarlığının unsurlarının “daha çok” öbür dünyaya yönelik olduğunu söylüyor. Oysa uygarlık varsa, kurulmuşsa bu dünyada vardır ve bu dünya içindir. Yol köprü çeşme bina bu dünya hizmeti içindir, insana bu dünyada bir yarar sağlar. Bunların öte dünyada insana bir faydası yok, çünkü öte dünyada bunlara ihtiyaç yok. Bu edimlerin Allah rızası için yapılmış olması farklı bir düzlemin konusu...
Hocamızın bir iddiası da şu: