Yaklaşık bir buçuk ay kadar önce bir katarakt ameliyatı geçirdim.
Katarakt göz merceğinin saydamlığını yitirmesi olarak tanımlanıyor. Ben bu duruma kendimce merceğin paslanması diyorum.
Ameliyat öncesi doktorum (Prof. Dr. Yüksel Totan) bana gerek katarakt hakkında gerekse ameliyat ve onun sonuçları hakkında gerekli bilgileri verdi. Bu bilgilerin donanımıyla ameliyat oldum.
Kataraktın tezahürü olarak belirttiği arazların çoğu bende de gözüküyordu. Görmede azalma, ışığa duyarlılık, kamaşma, hareli veya çift görme, okuma esnasında bulanıklaşma, geceleyin görmede azalma gibi durumlar...
Katarakt göz merceğinin paslanması suretiyle oluştuğu için ilaçla veya gözlükle tedavisi mümkün değildir. Pasın silinmesi gerekiyor, bu da ameliyatla gerçekleştirilebiliyor. Eskiden katarakt ameliyatı göz merceğinin silinip arındırılması ile yapılıyormuş. Bu yöntemin uygulandığı yakınlarımı biliyorum. Ama şimdi bu ameliye paslanmış doğal göz merceğinin yapay mercekle değiştirilmesi suretiyle yapılıyor. Narkoz gerekmiyor. Göz ilaçla uyuşturularak ağrısız sızısız ameliyat yapılıyor. Kısa süren bir ameliyat; 5 ila en fazla 30 dakika arasında sürüyor. Ameliyat esnasında gözün kıpırdamaması gerekiyor. Gösterilen ışığa sabit bakılıyor. Ben gözümü kıpırdattığım için ilk göz ameliyatım beklenenden uzun sürmüş. On gün sonra yapılan diğer gözümün ameliyatı daha kısa sürdü. Ameliyat sonrası hastanede birkaç saatlik dinlenmeden sonra taburcu olunuyor.
Göz içine konulan merceğin kalitesi ve göze uyum niteliği ameliyatın sonucunu etkiliyor. Burada hekimin tecrübesi ve mahareti devreye giriyor. Seçilen yapay mercek akıllı değilse, gözlük kullananlar ameliyattan sonra da, belki gözlük numaralarını değiştirerek gözlük kullanma ihtiyacı hissedecektir. Mercekler monofokal (tek odaklı), multifokal (çok odaklı) ve trifokal (3 odaklı) olarak ayrılıyormuş. Bu son ikisine halk arasında akıllı mercek deniyor. Bana çok odaklı mercek uygulandı. Böylece elli yıldan fazla bir zamandan bu yana kullandığım gözlüğe veda edecektim.